Stories like that fascinate me.
- Bunun gibi hikayeler beni büyülüyor.
We should make something like that.
- Bunun gibi bir şey yapmalıyız.
Have you ever seen anything like this?
- Hiç bunun gibi bir şey gördün mü?
I cannot add a sentence like this to Tatoeba.
- Tatoeba'ya bunun gibi bir cümle ekleyemem.
I'm a high school graduate so I am that much able to answer high school problems and such.
- Ben lise mezunuyum yani ben lise problemlerini ve bu gibi şeyleri cevaplayabilirim.
Such incidents are quite common.
- Bu gibi olaylar oldukça yaygındır.