Definition of bunun in Turkish English dictionary
- of this
Did you inform your teacher of this?
- Bununla ilgili öğretmenini bilgilendirdin mi?
Tom and Mary aren't quite sure what to make of this.
- Tom ve Mary, bununla ilgili ne yapacaklarından pek emin değildir.
- to this
If there's more to this than meets the eye, I hope you'll tell me.
- Bunun için görünenden daha fazlası varsa, umarım bana söylersin.
Do you know where the key to this is?
- Bunun anahtarının nerede olduğunu biliyor musunuz?
- bu
- this
- bunun yerine
- instead
Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
- Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz.
Tom threw rocks at Mary's window in the middle of the night to get her attention, but he ended up breaking her window instead and Mary's father called the cops.
- Tom onun dikkatini çekmek için gecenin ortasında Mary'nin penceresine taşlar attı fakat bunun yerine onun camını kırarak sonuçlandı ve Mary'nin babası polisi aradı.
- bunun altında
- hereunder
- bunun anlamı nedir
- what does it mean
- bunun da ötesinde
- what is more
The house is too big for us, and what is more, it is too expensive.
- Ev bizim için çok büyük, bunun da ötesinde o çok pahalı.
He is a great statesman, and what is more a great scholar.
- O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.
- bunun dışında
- apart from that/this
- bunun gibi
- such like
- bunun gibi
- soaring
- bunun için
- because of this
- bunun için
- ad hoc
- bunun için
- for this
There was a good reason for this.
- Bunun için iyi bir neden vardı.
I'm getting too old for this.
- Bunun için çok yaşlanıyorum
- bunun için
- so then
- bunun kopyası
- (Bilgisayar) copy of
- bunun nedeni
- the reason is that
- bunun sonucu olarak
- as a consequence
- bunun sonucunda
- so
- bunun sonucunda
- hereat
- bunun yanı sıra
- besides
- bunun yanında
- besides
Besides that, unemployment is increasing.
- Bunun yanında işşizlik artıyor.
- bunun yanısıra
- on the other hand
- bunun yerine
- instead of this
- bunun üstüne
- then
- bunun üzerine
- with that
We can't help Tom with that.
- Bunun üzerine Tom'a yardım edemeyiz.
- bunun üzerine
- hereon
- bunun üzerine
- then
- bunun üzerine
- so
- bunun sonucu olarak
- As a result of this/that
- bunun sonucunda
- As a result of this/that
- bunun yanında
- besides this
- bunun yanısıra
- besides
- bunun yanısıra
- besides this
- bunun yanısıra
- apart from
- bunun yanısıra
- in addition to
- bunun burası
- (Konuşma Dili) here, this spot
- bunun dışında
- for the rest
- bunun dışında
- otherwise
Otherwise he had nothing to add.
- Bunun dışında, onun ekleyecek bir şeyi yoktu.
Unless Tom tells you otherwise, you should be at tomorrow's meeting.
- Tom sana bunun dışında söylemedikçe, yarınki toplantıda olmalısın.
- bunun dışında
- other than this
- bunun gibi
- similarly
- bunun gibi
- suchlike
- bunun gibi bir şey
- something like that
- bunun gibi bir şey var mı
- Do you have one like this
- bunun için
- therefore
- bunun için
- hence
- bunun için
- thus
- bunun için because of this
- for this reason, therefore
- bunun için daha önceden bir tedavi gördünüz mü
- Have you previously been treated for it
- bunun için değer biçer misiniz
- Could you please give me an appraisal for this
- bunun için piliniz var mı
- Do you have a battery for this
- bunun için sertifika var mı
- Is there a certificate for it
- bunun için yedek parçanız var mı
- Do you have replacement parts for this
- bunun içinde
- herein
- bunun karşılığında
- (Konuşma Dili) over against
- bunun konu ile ilgisi yok
- that's neither here nor there
- bunun nesi var?
- (Konuşma Dili) what's wrong with him/her?
- bunun olması normal
- (deyim) par for the course
- bunun sonucu dur
- it all adds up to this
- bunun sonucu olarak
- hence
- bunun sonucu olarak
- therewith
- bunun sonucu olarak
- thereupon
- bunun yıkanmasını istiyorum
- phr
- bunun ötesinde
- further to that
- bunun ötesinde
- for the rest
- bunun üzerine
- therewith
- bunun üzerine
- whereupon
- bunun üzerine
- hereupon
- bunun üzerine
- upon this
- bunun üzerine
- thereupon
Thereupon he let the cat out of the bag.
- Bunun üzerine baklayı ağzından çıkardı.
- bunun üzerine
- thereon
- bunun üzerine baş harflerimi yazdırmak istiyorum
- I want my initials on this
- bunun üzerine ismimi yazdırmak istiyorum
- I want my name on this
- bunun üzerine soyadımı yazdırmak istiyorum
- I want my surname on this
- bunun üzerine then, so
- (...dan)
- bu
- present
- bu
- quod
- bu
- dies
- bunun için
- adhoc
- bunun yanında
- (Konuşma Dili) not to mention
- bu
- so
- bunun için
- so
- bunun dışında
- apart from that
- bu
- such
- bu
- this one
- bunun gibi
- as such
- bunun gibi
- like that
A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy.
- Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim.
Stories like that fascinate me.
- Bunun gibi hikayeler beni büyülüyor.
- bunun gibi
- like this
I've always known something like this might happen.
- Bunun gibi bir şeyin olabileceğini her zaman biliyordum.
I've never seen anything quite like this.
- Bütünüyle bunun gibi bir şey hiç görmedim.
- bunun için
- ergo
- bunun yanında
- furthermore
- bunun üzerine
- hereat
- Bunun için
- that for
- Bunun için
- that to
- bunun dışında
- out of this
- bunun gibi
- in such a manner
- bunun için
- in which
Farmers depend on meteorologists in which accurateforecasts assist in successful agriculturalplanning.
- bunun nedeni
- the underlying reason is that
- bunun sonucunda
- for the reason that
- bunun ötesinde
- beyond that
- ve bunun gibi
- and such
- bu
- bundle
- bunun üzerine
- whereat
- ki bunun
- whereof
- sırf bunun için
- ipso facto
- ve bunun gibi
- etceteras
- özellikle bunun için
- ad hoc