bunun

listen to the pronunciation of bunun
Turkish - English
of this

Did you inform your teacher of this? - Bununla ilgili öğretmenini bilgilendirdin mi?

We will take care of this for you. - Sizin için bununla ilgileneceğiz.

to this

Do you know where the key to this is? - Bunun anahtarının nerede olduğunu biliyor musunuz?

Do you have the key to this? - Bunun için anahtarınız var mı?

bu
this
bunun yerine
instead

I'd like a room facing the ocean instead. - Bunun yerine okyanusa bakan bir oda istiyorum.

My child cannot say Kinpira style sauteed Gobo, he always says Pinkira style sauteed Bogo instead. - Çocuğum Kinpira style sauteed Gobo diyemiyor, her zaman bunun yerine Pinkira style sauteed Bogo diyor.

bunun altında
hereunder
bunun anlamı nedir
what does it mean
bunun da ötesinde
what is more

The house is too big for us, and what is more, it is too expensive. - Ev bizim için çok büyük, bunun da ötesinde o çok pahalı.

He is a great statesman, and what is more a great scholar. - O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.

bunun dışında
apart from that/this
bunun gibi
such like
bunun gibi
soaring
bunun için
because of this
bunun için
ad hoc
bunun için
for this

There was a good reason for this. - Bunun için iyi bir neden vardı.

I'm getting too old for this. - Bunun için çok yaşlanıyorum

bunun için
so then
bunun kopyası
(Bilgisayar) copy of
bunun nedeni
the reason is that
bunun sonucu olarak
as a consequence
bunun sonucunda
so
bunun sonucunda
hereat
bunun yanı sıra
besides
bunun yanında
besides

Besides that, unemployment is increasing. - Bunun yanında işşizlik artıyor.

bunun yanısıra
on the other hand
bunun yerine
instead of this
bunun üstüne
then
bunun üzerine
with that

We can't help Tom with that. - Bunun üzerine Tom'a yardım edemeyiz.

bunun üzerine
hereon
bunun üzerine
then
bunun üzerine
so
bunun sonucu olarak
As a result of this/that
bunun sonucunda
As a result of this/that
bunun yanında
besides this
bunun yanısıra
besides
bunun yanısıra
besides this
bunun yanısıra
apart from
bunun yanısıra
in addition to
bunun burası
(Konuşma Dili) here, this spot
bunun dışında
for the rest
bunun dışında
otherwise

Unless Tom tells you otherwise, you should be at tomorrow's meeting. - Tom sana bunun dışında söylemedikçe, yarınki toplantıda olmalısın.

Otherwise he had nothing to add. - Bunun dışında, onun ekleyecek bir şeyi yoktu.

bunun dışında
other than this
bunun gibi
similarly
bunun gibi
suchlike
bunun gibi bir şey
something like that
bunun gibi bir şey var mı
Do you have one like this
bunun için
therefore
bunun için
hence
bunun için
thus
bunun için because of this
for this reason, therefore
bunun için daha önceden bir tedavi gördünüz mü
Have you previously been treated for it
bunun için değer biçer misiniz
Could you please give me an appraisal for this
bunun için piliniz var mı
Do you have a battery for this
bunun için sertifika var mı
Is there a certificate for it
bunun için yedek parçanız var mı
Do you have replacement parts for this
bunun içinde
herein
bunun karşılığında
(Konuşma Dili) over against
bunun konu ile ilgisi yok
that's neither here nor there
bunun nesi var?
(Konuşma Dili) what's wrong with him/her?
bunun olması normal
(deyim) par for the course
bunun sonucu dur
it all adds up to this
bunun sonucu olarak
hence
bunun sonucu olarak
therewith
bunun sonucu olarak
thereupon
bunun yıkanmasını istiyorum
phr
bunun ötesinde
further to that
bunun ötesinde
for the rest
bunun üzerine
therewith
bunun üzerine
whereupon
bunun üzerine
hereupon
bunun üzerine
upon this
bunun üzerine
thereupon

Thereupon he let the cat out of the bag. - Bunun üzerine baklayı ağzından çıkardı.

bunun üzerine
thereon
bunun üzerine baş harflerimi yazdırmak istiyorum
I want my initials on this
bunun üzerine ismimi yazdırmak istiyorum
I want my name on this
bunun üzerine soyadımı yazdırmak istiyorum
I want my surname on this
bunun üzerine then, so
(...dan)
bu
present
bu
quod
bu
dies
bunun için
adhoc
bunun yanında
(Konuşma Dili) not to mention
bu
so
bunun için
so
bunun dışında
apart from that
bu
such
bu
this one
bunun gibi
as such
bunun gibi
like that

We should make something like that. - Bunun gibi bir şey yapmalıyız.

A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy. - Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim.

bunun gibi
like this

I would like to get a camera like this. - Bunun gibi bir kamera almak istiyorum.

I've always known something like this might happen. - Bunun gibi bir şeyin olabileceğini her zaman biliyordum.

bunun için
ergo
bunun yanında
furthermore
bunun üzerine
hereat
Bunun için
that for
Bunun için
that to
bunun dışında
out of this
bunun gibi
in such a manner
bunun için
in which

Farmers depend on meteorologists in which accurateforecasts assist in successful agriculturalplanning.

bunun nedeni
the underlying reason is that
bunun sonucunda
for the reason that
bunun ötesinde
beyond that
ve bunun gibi
and such
bu
bundle
bunun üzerine
whereat
ki bunun
whereof
sırf bunun için
ipso facto
ve bunun gibi
etceteras
özellikle bunun için
ad hoc
English - English

Definition of bunun in English English dictionary

BU
broken up; referring to the scrapping of a decommissioned ship
BU
Boston University
bu
bushel, a unit of weight or dry measure
bu
stammered version of but, usually spoken when in denial
bu
"Military" or "warrior" A concept denoting the entire military dimension of feudal Japan
bu
(boo) Martial
BU
large private university located in Boston (Massachusetts, USA)
bu
Short for Brilliant Uncirculated
bu
Warrior
bu
Bushel
bu
abbreviation for bushels
bu
Business Unit
bu
buried
bu
In Aikido, Bu signifies valor and indomitable spirit, not contention and strife Aikido is the ultimate expression of Bu, which originally meant to keep two weapons from coming together
bu
"Military" or "warrior " A concept denoting the entire military dimension of feudal Japan
bu
Bulgaria
bu
martial arts
bu
Footwork/Stances
bu
the grade of a coin without any signs of wear that has never been in circulation (identical to mint state or uncirculated)
bu
abbreviation for Brilliant Uncirculated
bu
martial art (litt to stop a spear)
bu
Martial
bu
Butadiene-binder
bu
"Martial" See Budo
Turkish - Turkish
Bu zamirinin tamlayan durum eki almış biçimi
BU
(Osmanlı Dönemi) (Y) f. Koku, râyiha
Bunun gibi
buncağız
Bunun gibi
kezalik
Bunun üzerine
(Hukuk) BİNABERIN
bu
Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösterir
bu
En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılır (Çekim sırasında bunu, buna, bunda, bundan, biçimlerine girer. Çokluk biçimi bunlar)
bu
Koku
şunun bunun
Herkes, el âlem
şunun bunun
Kimliği belli olmayan, adı sanı bilinmeyen