Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

bundle, cluster; group; (british) pigtails

listen to the pronunciation of bundle, cluster; group; (british) pigtails
English - Turkish

Definition of bundle, cluster; group; (british) pigtails in English Turkish dictionary

bunch
{i} demet

Mary Tom'dan ayrılır ayrılmaz John bir demet gülle onun ön kapısındaydı. - No sooner had Mary broken up with Tom than John was at her front door with a bunch of roses.

Tom silahını garajdaki bir demet yağlı paçavranın altına sakladı. - Tom hid the gun under a bunch of oily rags in his garage.

bunch
salkım

Markette meyve için üç elma ve iki salkım üzüm aldım. - I bought three apples and two bunches of grapes for dessert at the market.

Üzümler salkımla yetişir. - Grapes grow in bunches.

bunch
türküm
bunch
bir araya toplamak
bunch
{f} topla
bunch
bir araya toplanmak
bunch
{f} toplanmak
bunch
demet yapmak
bunch
{i} hevenk
bunch
{i} çete

Ikinci el araba satıcısı adamlar tanınmış bir çetedir. - Used car salesmen are a disreputable bunch.

bunch
bunchflower i
bunch
heve
bunch
{f} demet yap
bunch
{i} grup, takım
bunch
{i} deste
bunch
yabani çörek otu
English - English
{i} bunch
bundle, cluster; group; (british) pigtails
Favorites