Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.
- Wooden buildings catch fire easily.
Şehrin 1940'larda yapılmış çok katlı yapıları çökme tehlikesindeler.
- The city's multi-story buildings built in the 1940's are in danger of collapse.
Onlar dünyadaki en güzel yapılarından birini inşa etmek istediler.
- They wanted to build one of the most beautiful buildings in the world.
Bir inşaat şirketinde on beş yıldan sonra, Bill Pearson'a sorumlu bölge müdürü pozisyonu verildi.
- After fifteen years at a building firm, Bill Pearson was given the responsible position of area manager.
İnşaat malzemeleri şimdi pahalıdır.
- Building materials are expensive now.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
- Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
- So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
- They built a safe building for earthquakes.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
- Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
Onu yapmak yıllarımı aldı.
- It took many years to build it.
Onlar bir ev yapıyorlar.
- They are building a house.
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
Bu fabrikayı kurmak, uzun bir zamana ve bir sürü paraya mal oldu.
- It took a long time and a lot of money to build this factory.
O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building his house on it.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Tom mümkün olduğu kadar Mary'nin apartmanına yakın parketti.
- Tom parked as close to Mary's apartment building as he could.
Tom bu apartmanın üçüncü katında yaşar.
- Tom lives on the third floor of this apartment building.
Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
- They built a safe building for earthquakes.
Kulenin inşa edilmesinde yıllar harcandı.
- Many years have been spent in building the tower.
Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.
- We need to build an app.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.
- Antennas should be placed on the highest part of the building, preferably.
Bina yapım aşamasındadır.
- The building is under construction.
Bina zaten yapım aşamasında.
- The building is already under construction.
Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.
- We need to build an app.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
- I want to build up my vocabulary.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Demir, gemi yapmada kullanılır.
- Iron is used in building ships.
Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
- They spent six months building the house.
Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir.
- This building is a capsule hotel lodging men and women.
Babam bir yapı ustasıdır.
- My father is a master builder.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building his house on it.
Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
- His plan is to build a bridge over that river.
Bu binaların müteahhiti bilinmiyor.
- The builder of those houses is unknown.
Kuzenim gibi inşaatçılar, sık sık şantiyeye ağır malzemeler taşımak zorundalar.
- Builders, like my cousin, often have to carry heavy materials to site.
Rugby players are of sturdy build.
... going on in those buildings. ...
... I can see all the beautiful 3D buildings, which we also saw ...