İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir.
- Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.
Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
- It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
Yapabileceğinin en iyisini yaptın.
- You've done the best you can do.
Sadece yapabileceğinin en iyisini yap.
- Just do the best you can.
En çok bu kitabı seviyorum.
- I like this book best.
En çok sevdiğin birini al, hangisi olursa olsun.
- Take the one you like best, whichever it is.
Benim en iyi dostum bir kitaptır.
- My best friend is a book.
Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir.
- In my opinion, German is the best language in the world.
Elimden geldiğince şiiri en iyi şekilde çevirdim.
- I translated the poem the best I could.
O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi.
- He made the best of the opportunity.
Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir?
- What's the best way to contact you?
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I will do my best to pass the examination.