building excellent schools together

listen to the pronunciation of building excellent schools together
English - Turkish

Definition of building excellent schools together in English Turkish dictionary

best
{i} en iyisi

İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir. - Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.

Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir. - It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.

best
feriştah
best
ekstra
best
yapabileceğinin en iyisi

Yapabileceğinin en iyisini yaptın. - You've done the best you can do.

Sadece yapabileceğinin en iyisini yap. - Just do the best you can.

best
en iyi taraf/yan/kısım
best
en
best
en çok

En çok bu kitabı seviyorum. - I like this book best.

En çok sevdiğin birini al, hangisi olursa olsun. - Take the one you like best, whichever it is.

best
{s} en iyi

Benim en iyi dostum bir kitaptır. - My best friend is a book.

Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir. - In my opinion, German is the best language in the world.

best
en iyi şekilde

Elimden geldiğince şiiri en iyi şekilde çevirdim. - I translated the poem the best I could.

O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi. - He made the best of the opportunity.

best
{f} yenmek
best
{s} (good ve well'in enüstünlük derecesi) en iyi, en hoş, en uygun
best
{f} hakkından gelmek, yenmek; baskın çıkmak, geçmek
best
{s} birinci sınıf
best
{f} geçmek

Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir? - What's the best way to contact you?

Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım. - I will do my best to pass the examination.

best
{f} alt etmek
best
baskın çıkmak
English - English
best
building excellent schools together

    Hyphenation

    build·ing ex·cel·lent Schools to·geth·er

    Turkish pronunciation

    bîldîng eksılınt skulz tıgedhır

    Pronunciation

    /ˈbəldəɴɢ ˈeksələnt ˈsko͞olz təˈgeᴛʜər/ /ˈbɪldɪŋ ˈɛksələnt ˈskuːlz təˈɡɛðɜr/
Favorites