buddy.

listen to the pronunciation of buddy.
English - Turkish
{i} ahbap

Onu izlesen iyi olur, ahbap. - You'd better watch it, buddy.

arkadaş

Arkadaşım dikkatsizce sürmez. - Buddy doesn't drive carelessly.

O benim eski içki arkadaşım. - He's my old drinking buddy.

lan/arkadaş
kanka

Neden kankam bir geri zekalı? - Why is my buddy an idiot?

kafadar
dili arkadaş
kardeş

Büyük bir hata yaptın, kardeş. - You made a big mistake, buddy.

birader
bud
tomurcuk

Çalı tomurcukları sonbahardan beri boyut olarak değişmedi. - The buds on the bush have not changed in size since fall.

Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor. - The trees are beginning to bud.

bud
gonca vermek
bud
tomurcuklanmak
buddy
ulan
buddy
lan
buddy
Dostluk kurmak, arkadaş olmak
bud
gelişmesin
bud
{i} gonca
bud
{f} aşılamak
bud
{i} kafadar
bud
{i} arkadaş

Tom ve ben balıkçılık arkadaşlarıyız. - Tom and I are fishing buddies.

Tom ve ben içki arkadaşlarıyız. - Tom and I are drinking buddies.

bud
(Tıp) Tomurcuk, tomruk, konca, bitki tomurcuğuna benzeyen herhangi bir oluşum (yeni gelişen embriyo gibi)
bud
nip in the bud bir şeyin daha başlamadan önünü kesmek
bud
{f} filizlenmek
bud
bahç

Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı. - The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.

bud
(fiil) tomurcuklanmak, filizlenmek, gelişmeye başlamak, aşılamak
bud
tomurcukla

Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor. - The trees are budding early this year.

Tomurcuklar açmaya başladı. - The buds began to open.

bud
tomurcuklandırmak
bud
olgunlaşmamış sey veya kimse
bud
{i} ahbap

Onu izlesen iyi olur, ahbap. - You'd better watch it, buddy.

English - English

Definition of buddy. in English English dictionary

Associate.
Assoc
Friend.
mucker

Fancy a pint, me old mucker?.

Friend.
bitch

How my bitches been doin'?.

Man.
Anthropos
boy.
bor
buddy
An informal and friendly address to a stranger; a friendly placeholder name for a person one does not know

Hey, buddy, I think you dropped this.

buddy
A friend or casual acquaintance

They have been buddies since they were in school.

buddy
A partner for a particular activity

drinking buddies.

buddy
To assign a buddy, or partner
friend.
bra

Ob-la-di, ob-la-da, life goes on, bra, la-la how the life goes on ~ Lennon/McCartney, Ob-La-Di, Ob-La-Da, 1968.

friend.
amigo
friend.
eme
gentleman.
shentleman
gentleman.
gennelman
man.
manager; management
person.
peep
buddy
a close friend who accompanies his buddies in their activities
buddy
{i} friend, pal; guy, fellow (Slang)
buddy
A buddy is a close friend, usually a male friend of a man. We became great buddies. = pal
Buddy
bud
bro.
{i} male sibling
buddy
An informal address to a stranger; a placeholder name for a person one does not know
buddy
puchito
Turkish - English

Definition of buddy. in Turkish English dictionary

Son.
münteha
buddy.

    Hyphenation

    Bud·dy

    Videos

    ... JUST ONE FOR YOU, LITTLE BUDDY. ...
    ... AH, THERE'S MY MAN. YAMAZAKI, MY BEACH BUDDY. ...
Favorites