O ağaçtaki tomurcuklar açmak üzere.
- The buds on that tree are about to pop open.
Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor.
- The trees are budding early this year.
Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor.
- The trees are budding early this year.
Ağaçlar tomurcuklanmaya başladı.
- The trees have begun to bud.
Tom ve ben balıkçılık arkadaşlarıyız.
- Tom and I are fishing buddies.
Onlar benim teknik okuldan arkadaş.
- They're buddies from my technical school.
Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı.
- The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.
Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor.
- The trees are budding early this year.
Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor.
- The trees are beginning to bud.
Onu izlesen iyi olur, ahbap.
- You'd better watch it, buddy.
Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor.
- The trees are budding early this year.
O, mesleğinde ilerleyen bir şarkıcıdır.
- He is a budding singer.
I'd like a Bud, please.
I remember many visits from my uncle Bud.
Yeast reproduces by budding.
The trees are finally starting to bud.
I like to hang out with my buds on Saturday night.
Hey bro, want to smoke some bud?.
In this slide, you can see a yeast cell forming buds.
After a long, cold winter, the trees finally began to produce buds.
He's a budding deejay.
If you see a bad habit begin to develop, try to nip it in the bud so that it does not become ingrained.
The police nipped the plot in the bud. The teacher nipped the disorder in the bud.