English - Turkish
Definition of bub in English Turkish dictionary
- kardeş
- dili kardeş
- ulan
Turkish - Turkish
Definition of bub in Turkish Turkish dictionary
- YA'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Bulut
- CU'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Çirkin ve kısa boylu adam
- CU'BUB
- (Osmanlı Dönemi) (C: Ceâbib) Fitil ucu
- DÜ'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Kolay yol
- DÜ'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Uzun at
- DÜ'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Karınca nevinden bir nev
- DÜ'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Zayıf nesne
- DÜ'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Çirkin huylu, kısa boylu kimse
- DÜ'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Hububattan bir cins
- RU'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Zayıf, korkak kişi
- SU'BUB
- (Osmanlı Dönemi) (C.: Seâbib) Saf su akan yer
- YA'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Hızla giden at
- YA'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Hızla akan nehir
- YA'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Suyu çok olan ark
- ZA'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Kısa boylu fena adam
- ŞU'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Bak: şü'bub
- ŞÜ'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Hiddetli ve şiddetli olan
- ŞÜ'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Şiddetli güneş harareti
- ŞÜ'BUB
- (Osmanlı Dönemi) Birden yağan sağanaklı yağmur
Related Terms
English - English
Definition of bub in English English dictionary
- champagne
- Baby
- A term of familiar address
- {n} strong beer, strong malt-liquor
- light bulb
- To throw out in bubbles; to bubble
- used to speak to a man, especially when you are angry (Probably from brother)
- Booze, wine, or ale - usually cheap and barely drinkable
- Buckle Up Babs-A project where local chapters loan infant car seats to the public for free or dirt cheap
- {i} (Slang) buddy, brother, fellow; informal address to a small boy
- Strong malt liquor
- A young brother; a little boy; a familiar term of address of a small boy
- bubs
- {i} bust (Slang)
Related Terms
bub
Turkish pronunciation
bʌbPronunciation
/ˈbəb/ /ˈbʌb/
Etymology
[ b&b ] (noun.) 1839. probably short for bubby little boy.Resimler
History
Favorites