bu arada

listen to the pronunciation of bu arada
Turkish - English
by the way

By the way, how many kids are going? - Bu arada, kaç çocuk gidiyor?

By the way, did you hear that Mary quit her job? - Bu arada, Mary'nin işinden ayrıldığını duydun mu?

meanwhile

Meanwhile, you can stay with us. - Bu arada, bizimle kalabilirsin.

Meanwhile, we depict aliens doing really weird stuff. - Bu arada, Biz garip şeyler yapan uzaylıları tanımlıyoruz.

meantime

So, what do we do in the meantime? - Öyleyse, bu arada ne yaparız?

I got up an hour ago and in the meantime I've brushed my teeth, washed and shaved myself and done my morning gymnastics. - Ben bir saat önce kalktım ve bu arada dişlerimi fırçaladım ve tıraş oldum ve sabah cimnastiğimi yaptım.

incidentally

Incidentally, I have to tell you something. - Bu arada sana bir şey söylemek zorundayım.

at this time
meanwhile, in the meantime, in the interim, by the way, incidentally
in the mean

What would you like to do in the meantime? - Bu arada ne yapmak istersiniz?

I got up an hour ago and in the meantime I've brushed my teeth, washed and shaved myself and done my morning gymnastics. - Ben bir saat önce kalktım ve bu arada dişlerimi fırçaladım ve tıraş oldum ve sabah cimnastiğimi yaptım.

for the time being
(Bilgisayar) between
in the meantime

What can I do in the meantime? - Bu arada ne yapabilirim?

So, what do we do in the meantime? - Öyleyse, bu arada ne yaparız?

among other things

Among other things, I don't know the recent members, nor their new songs at all. - Bu arada ben son üyeleri, ne de onların yeni şarkılarını biliyorum.

I noticed, among other things, that he was drunk. - Bu arada onun sarhoş olduğunu fark ettim.

inter alia
1. meanwhile. 2. among other things
in the meanwhile
Turkish - Turkish
bu meyanda
Bu süre içinde
Birlikte, beraber
bu arada
Favorites