İngilizce bilgisini tazelemek için yurt dışında eğitim gördü.
- She studied abroad in order to brush up her English.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
- Before going to study in Paris, I have to brush up on my French.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
- Before going to work in Paris, I have to brush up on my French.
Fransa'ya gideceksen, Fransızcanı tazelemelisin.
- If you're going to go to France, you should brush up on your French.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
- Before going to work in Paris, I have to brush up on my French.
I'll need to brush up on my Greek before my trip to Athens.