broken; intermitted; suddenly stopped

listen to the pronunciation of broken; intermitted; suddenly stopped
English - Turkish

Definition of broken; intermitted; suddenly stopped in English Turkish dictionary

interrupted
{f} sözünü kes

Tom bir şey söylemek için ağzını açtı ama Mary sözünü kesti. - Tom opened his mouth to say something, but Mary interrupted him.

O, babamla konuşurken, o onun sözünü kesti. - She interrupted him while he was speaking to my father.

interrupted
(Politika, Siyaset) tamamlanmamış
interrupted
(Politika, Siyaset) yarıda kesilmiş
interrupted
sekteye uğramak
interrupted
kesilen
interrupted
(Tıp) Kesilmiş, kesik kesik, aralıklı
interrupted
{s} kesilmiş
interrupted
{s} aksak
interrupted
{s} kesik
English - English
interrupted
broken; intermitted; suddenly stopped
Favorites