Tom spent the afternoon handing out leaflets.
- Tom öğleden sonrayı broşürleri dağıtarak geçirdi.
This leaflet contains necessary information.
- Bu broşür, gerekli bilgiyi içerir.
Could you send me a brochure?
- Bana bir broşür gönderir misin?
I glanced through the brochure.
- Broşüre hızla göz atmak.
I want you to put the magazines, pamphlets and whatnot away.
- Dergileri, broşürleri ve benzeri şeyleri kaldırmanı istiyorum.
Have you seen this pamphlet?
- Bu broşürü gördün mü?
Let's get some brochures from the travel bureau.
- Seyahat bürosundan bazı broşürler alalım.
Tom handed Mary the brochures.
- Tom broşürleri Mary'ye uzattı.