bring up to date; supply with recent information

listen to the pronunciation of bring up to date; supply with recent information
English - Turkish

Definition of bring up to date; supply with recent information in English Turkish dictionary

update
güncelleştirmek

Bizim öğretim yöntemlerini güncelleştirmek zorundayız. - We have to update our teaching methods.

update
(Ticaret) yenileştirmek
update
düzeltme ve eklemeler yapmak
update
(Politika, Siyaset) güncelleme

Tom uzun bir süre bilgisayarındaki antivirüs yazılımını güncellemedi. - Tom hasn't updated the antivirus software on his computer in a long time.

Tom Websitesini güncellemelidir. - Tom needs to update his website.

update
(Bilgisayar) güncelleştirilsin
update
(Bilgisayar) güncelle

Tom uzun bir süre bilgisayarındaki antivirüs yazılımını güncellemedi. - Tom hasn't updated the antivirus software on his computer in a long time.

Onların sistemlerini güncellemelerine acil bir ihtiyaç var. - There is an urgent need for them to update their system.

update
modernleştirmek
update
çağdaşlaştırmak
update
{f} güncelleştir

Bu güncelleştirme bu sabah saat 10'da yayınlanacak. - This update will be released at 10 o'clock this morning.

Bu yazılımı nasıl güncelleştirebilirim? - How can I update this software?

update
(isim) güncelleştirme, modernleştirme, güncel veriler
update
(Askeri) YENİLEMEK; EN SON DURUMA UYGUN HALE GETİRMEK; GÜNCELLEŞTİRMEK
update
{i} güncel veriler
update
{f} modernize etmek
update
{i} güncelleştirme,yenile
update
günümüze uygun şekle sokmak
update
{f} -i en son teknolojiyle donatmak; -de en son teknikleri uygulamaya geçmek; -i son
update
{i} güncelleştirme

Güncelleştirme için teşekkür ederim. - Thank you for the update.

O bir yazılım güncelleştirmesi indirdi. - He downloaded a software update.

English - English
update
bring up to date; supply with recent information
Favorites