Bir hafta içinde eve dönmek zorundayım.
- I must return home within a week.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Kitabı bugün kütüphaneye iade etmek zorundayım.
- I have to return this book to the library today.
Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım.
- I bought a green couch yesterday, but I couldn't fit it through the door, so I had to return it.
O onun aşkını geri çevirmedi.
- He did not return her love.
Ne kadar çok yemek yersen o kadar az geri getirmek zorunda kalırız. Bu yüzden istediğin kadar çok ye!
- The more food you eat, the less we have to bring back. So eat as much as you want!
S.Jobs Disney'e büyüyü geri getirebilir mi?
- Can S. Jobs bring back the magic to Disney?
Köpek bir sopayı geri getirebilir.
- The dog can bring back a stick.