briefly, concisely

listen to the pronunciation of briefly, concisely
English - Turkish

Definition of briefly, concisely in English Turkish dictionary

in short
(deyim) kısacası

Kısacası, tüm çabalarımız boşa gitti. - In short, all our efforts resulted in nothing.

Kısacası, o şirket için çalışmanı istemiyorum. - In short, I don't want you to work for that company.

in short
uzatmayalım
in short
açıkçası
in short
uzun sözün kısası
in short
velhasıl kelam
in short
kısaca

Kısacası, o şirket için çalışmanı istemiyorum. - In short, I don't want you to work for that company.

Kısacası, tüm çabalarımız boşa gitti. - In short, all our efforts resulted in nothing.

in short
yani

Tom oyuncak ayıları, kartpostal ve pulları, eski paraları, taş ve mineralleri, trafik plakaları ve jant kapaklarını yani kısacası hemen hemen her şeyi toplar. - Tom collects teddy bears, postcards and stamps, old coins, stones and minerals, number plates and hubcaps - in short: almost everything.

in short
sözün kısası
in short
uzun lâfın kısası

Biz mali olarak sıkıntılıydık, uzun lafın kısası, biz iflastaydık. - We were financially troubled, in short, we were bankrupt.

English - English
in short
briefly, concisely
Favorites