English - Turkish
Definition of breastfeeding in English Turkish dictionary
- emziren
- breastfeed
- emzirmek
- nursing
- (Fizyoloji) süt verme
- nursing
- emdirme
- nursing
- hastabakıcılık
- breastfeed
- emzir
Bütün anneler çocuklarını emzirmeli.
-All moms should breastfeed their kids.
Onu emzirir misin yoksa biberonla mı beslersin?
-Do you breastfeed or bottlefeed him?
- breastfeed
- meme vermek
- nursing
- {i} emzirme
- nursing
- {i} hemşirelik
Leyla hemşirelik sertifikası aldı.
-Layla obtained a nursing certificate.
Leyla güzel bir hemşirelik öğrencisiydi.
-Layla was a beautiful nursing student.
- nursing
- besle/em/emzir/bak
- nursing
- {i} bakıcılık
- nursing
- {i} bakım
Tom bir bakımevine kondu.
-Tom was put in a nursing home.
- nursing
- doğum
- nursing
- {f} hemşirelik yap: prep.hemşirelik yapa
- nursing
- (Tıp) Hemşire tarafından hasta bakımı, hemşirelik
- nursing
- (Tıp) Emzirme, meme verme
Related Terms
English - English
Definition of breastfeeding in English English dictionary
- The activity of feeding a baby or young child milk from the breast of a lactating woman
- Present participle of breastfeed
- nursing
- breastfeed
- To feed a baby milk via the breasts; to suckle
- breastfeed
- give suck to; "The wetnurse suckled the infant"; "You cannot nurse your baby in public in some places
Related Terms
breastfeeding
Turkish pronunciation
brestfidîngPronunciation
/ˈbrestfēdəɴɢ/ /ˈbrɛstfiːdɪŋ/
Resimler
History
Favorites