Bisikletimin frenlerini ayarlattım.
- I had the brakes of my bicycle adjusted.
Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.
- I will only buy the car if they repair the brakes first.
Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.
- I will only buy the car if they repair the brakes first.
Fren çalışmayı durdurdu.
- The brake stopped working.
Sami fren yapıyordu ama frenler çalışmadı.
- Sami was braking but the brakes didn't work.
Dönmeden önce hafifçe fren yap.
- Brake lightly before making a turn.
Cırtlak frenli bir motosikleti kim ister?
- Who will want a motorcycle with screeching brakes?
O, zamanında fren yapmadı ve bir ağaca çarptı.
- He didn't brake on time, and ran into a tree.
Bisikletimin frenlerini ayarlattım.
- I had the brakes of my bicycle adjusted.
Yeni frenlere ihtiyacın var gibi görünüyor.
- It sounds like you need new brakes.
O, fren pedaline bastı.
- He pressed the brake pedal.
Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.
- I will only buy the car if they repair the brakes first.
And all the people brake off the golden earrings.
The farmer's son brake the flax while mother brakes the bread dough.
... necessarily know how to go pump the brakes whenever ...