boylamak

listen to the pronunciation of boylamak
Turkish - Turkish
Düşmek
Batmak
Destan söylemek, anlatmak
Yükselmek, çıkmak
İstemeyerek bir yere gitme durumunda kalmak
İstemeyerek bir yere gitme durumunda kalmak: "İkiniz de hapsi boylarsınız."- A. İlhan
Boy ve hacmine göre ayırmak
Yükselmek, çıkmak: "Fakat o dolu dizgin kırkı boylamış bir ateşle par par yanıyordu."- R. N. Güntekin
tahtalıköyü boylamak
(Argo) Ölmek
boylama
Entari
boylama
Boylamak işi
boylamak
Favorites