boyacı

listen to the pronunciation of boyacı
Turkish - English
painter

Tom and Mary are so delighted that they found an honest and capable painter. - Tom ve Meryem dürüst ve becerikli bir boyacı buldukları için çok memnun.

I'm not happy with how the painters painted my office. - Boyacıların ofisimi boyama tarzından memnun değilim.

one who covers surfaces with paint
(Konuşma Dili) one who deceives with a fine show
dyer; painter; shoeblack, bootblack, shoeshine boy ayakkabı boyacısı
house painter
dyer; dipper; shoeblack
dyer
{i} shoeblack
{i} dipper
boyacı kedisi/köpeği gibi
dyed in all colors, crudely colored
boyacı küpü
dyer's vat
boyacı küpü değil ki (hemen daldırıp çıkarasın)
(Konuşma Dili) It's not a simple matter
boyacı otu
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: baklagiller,bakliye fasilesi) [syn.: boyacı otu, boyacılar katırtırnağı] dyer's greenweed, woodwaxen
boyacı sandığı
shoeshine box
boyacılar
dyers
Turkish - Turkish
Boya satılan dükkân
Boya satılan dükkân: "Ben elimde bir gazete ile boyacıda oturuyordum."- P. Safa
Boya satan kimse
Boyama işini, boyacılığı meslek edinen kimse: "Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını."- S. F. Abasıyanık
Boyama işini, boyacılığı meslek edinen kimse
boyacı küpü
Bir işin kolayca ve çabucak yapılamayacağını anlatmak için boyacı küpü mü bu? boyacı küpü değil ki (hemen daldırıp çıkarasın) gibi deyimlerde kullanılır
boyacı sandığı
Ayakkabı boyacılarının boya, fırça, cilâ gibi gereçlerini koydukları ve müşterinin ayağını basıp ayakkabısını boyattığı, omuza asılarak taşınabilir bir çeşit küçük sandık
yağlı boyacı
Binalarda yağlı boya işleri yapan kimse
boyacı
Favorites