Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
İslam öncesi Araplar göçebeydiler.
- The pre-Islamic Arabs were nomads.
Senin vergi öncesi gelirin nedir?
- What's your pre-tax income?
O önceden kesilmiş domuz filetosu aldı.
- He bought the pre-cut pork loin.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı?
- Has your neck thickened during the previous year?
Buz birçok tarih öncesi hayvanlar fosilleştirdi.
- The ice has fossilised many prehistoric animals.
Tom Mary'nin evlilik öncesi anlaşmayı imzalamasını istedi.
- Tom wanted Mary to sign a prenuptial agreement.
Biz önceden aperatifleri hazırladık.
- We prepared snacks beforehand.
Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.
- In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı?
- Has your neck thickened during the previous year?
Onunla önceki gün tanıştım.
- I met him on the previous day.