bovling

listen to the pronunciation of bovling
Turkish - English
bowling; tenpin
bowling

There was a bowling trophy on the shelf above Tom's desk. - Tom'un masasının üstündeki rafta bir bovling kupası vardı.

Let's go bowling together sometime soon. - Yakında bir ara bovlinge gidelim.

{i} tenpin
bovling ayakkabısı
(Spor) bowling shoe
bovling ekipmanı
(Spor) bowling equipment
bovling ligi
(Spor) bowling league
bovling oynamak
bowl
bovling oynamak
to bowl
bovling pisti
bowling alley

There's a swimming pool and a bowling alley. - Bir yüzme havuzu ve bir bovling pisti var.

bovling salonu
bowling club
bovling topu
(Spor) bowling ball
bovling topu
bowl
bovling yolu
(Spor) bowling alley
bovling çetelesi
(Spor) bowling score
Turkish - Turkish
Özel olarak üretilmiş topla, bir bant üzerinde arkalı önlü dizilmiş kukaları uzaktan devirme amacına dayalı bir tür oyun
bovling
Favorites