bottom, downside

listen to the pronunciation of bottom, downside
English - Turkish

Definition of bottom, downside in English Turkish dictionary

behind
{e} ardındaki

Saldırıların ardındaki kimdi? - Who was behind the attacks?

Tom'un parmaklılar ardındaki zamanı bitti. - Tom's time behind bars is over.

behind
arkaya
behind
geriye

Chris fen dersinde geriye düşme riskinde. - Chris risks falling behind in the science class.

Tom koltuğunda geriye doğru yaslandı ve ellerini başının arkasına koydu. - Tom leaned back in his chair and put his hands behind his head.

behind
geride

Onu durdurmaya çalıştım, ama beni geride bıraktı. - I tried to stop him, but he left me behind.

Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler. - They decided to leave extra food behind.

behind
arkada

Beni arkada bırakmayın! - Don't leave me behind!

Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı. - A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.

behind
arkadan

Arabama arkadan çarpıldığı zaman boynum kırıldı. - My neck snapped when my car was hit from behind.

Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum. - I heard someone call my name from behind.

behind
gerisinde

Belirlenmiş sürenin on dakika gerisindesin. - You are ten minutes behind the appointed time.

O metotlarında zamanın gerisindedir. - He's behind the times in his methods.

behind
(İnşaat) arkasında

Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti. - The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.

Bahçe evin arkasında. - The garden is behind the house.

behind
{i} kıç (Argo)
behind
in gerisinde
behind
geç

Tren bugün on dakika geç kaldı. - The train is ten minutes behind today.

Biz arabanın arkasına geçtik ve ittik. - We got behind the car and pushed.

behind
geri kalmış

Saat on dakika geri kalmış. - The clock is ten minutes behind.

behind
{e} ardından

Güneş bulutların ardından çıktı bile. - Even the sun popped out from behind the clouds.

Güneş bulutların ardından çıktı. - The sun came out from behind the clouds.

behind
behindhand z
behind
zamana ayak uyduramamak
behind
borca batmış
behind
dili kıç
behind
be behind the times geri kafalı olmak
English - English
behind