Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
bostân
Turkish - English
Definition of
bostân
in Turkish English dictionary
market garden
melon; watermelon
vegetable garden, market garden, truck farm; melon field, water-melon field; melon, water-melon
vegetable garden, kitchen garden
truck farm
melon field
truck garden
kaleyard
garden
melon
vegetable garden
Related Terms
bostan dolabı noria, water wheel
for irrigation
bostan korkuluğu
1. scarecrow. 2. a mere puppet
bostan korkuluğu
a) scarecrow b) puppet, figurehead
bostan korkuluğu
jackstraw
bostan sebzesi
truck
bostan sineği
(Tabiat Doğa)
(böcek, haşere) crane-fly
Turkish - Turkish
Definition of
bostân
in Turkish Turkish dictionary
(Osmanlı Dönemi)
Kavun, karpuz
(Osmanlı Dönemi)
(Bustan) f. Ağacı, çiçeği, yeşilliği çok olan yer, kokulu yer. Sebze bahçesi
Kavun ve karpuza verilen ortak ad
Kavun, karpuz tarlası
Sebze bahçesi
(Osmanlı Dönemi)
ağacı, yeşili, çiçeği bol olan yer, kavun, karpuz
(Osmanlı Dönemi)
REVZAT
(Osmanlı Dönemi)
FİRDEVS
Related Terms
bostan bekçisi
Bostanı koruyan ve kollayan kimse
bostan bozuntusu
Korkak, yüreksiz, işe yaramaz adam
bostan dolabı
Sebze bahçesini sulamak için bir at bağlanarak diklemesine dönen kovalarla kuyudan su çıkarmaya yarayan dolap
bostan kebabı
Kuzu inciğinin patlıcan ve yeşilliklerle güveçte pişirilmesiyle yapılan kebap
bostan korkuluğu
Kendisinden beklenilen görevi yapmayan veya kendisinden çekinilmeyen güçsüz kimse
bostan korkuluğu
Kuşları ürkütüp yaklaştırmamak için tarlaya dikilen kukla
bostan patlıcanı
Az çekirdekli, iri ve yuvarlak bir patlıcan türü
bostân
Hyphenation
bost·ân
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
bostân
More...
Clear
Favorites
More...
Clear