Kimin bisikletini ödünç almak istedin?
- Whose bicycle did you want to borrow?
Tom arabanı ödünç almak istiyorum.
- Tom wants to borrow your car.
Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.
- This word was borrowed from French.
Borçlanmaktan nefret ediyorum.
- I hate borrowing money.
O, şeyleri asla ödünç almaz ya da vermez.
- He never borrows nor lends things.
Para almanın bir yolu onu ödünç almaktı.
- One way to get money was to borrow it.
Araba almak için borç almak zorunda kaldım.
- I had to borrow money to purchase the car.
Arabanı ödünç alabilir miyim?
- Can I borrow your car?
Arabanı ödünç alabilir miyim?
- Could I borrow your car?