bombalamak

listen to the pronunciation of bombalamak
Turkish - English
bomb
shell
bombard
batter
to bomb, to bombard
coventrize
strafe
saturate
blow up
blast
bombalama
shelling
bombala
strafe
bombala
{f} bomb

The enemy warships bombed our warehouses in the harbour. - Düşman savaş gemileri limandaki depolarımızı bombaladı.

Atomic bombs are a danger to the human race. - Atom bombaları insan ırkı için bir tehlikedir.

bombalama
strafing
bombalama
bombing

Eye witnesses saw Tom walking south on Park Street just after the bombing. - Görgü tanıkları bombalamadan hemen sonra Tom'un Park Street'te güneye doğru yürüdüğünü gördüler.

The group claimed responsibility for the bombings. - Grup bombalama sorumluluğunu üstlendi.

bombala
bombard
bombala
bombing

3 Malay nationals and a Filipino were killed in the Davao bombing on Mindanao. - Üç Malay ve bir Filipinli, Mindanao'daki Davao bombalamasında öldü.

Eye witnesses saw Tom walking south on Park Street just after the bombing. - Görgü tanıkları bombalamadan hemen sonra Tom'un Park Street'te güneye doğru yürüdüğünü gördüler.

bombalama
bombings
bombalama
bombardment
bombalama
bombing, bombardment
pike yaparak bombalamak
divebomb
Turkish - Turkish
Belli bir hedefe, çoğunlukla havadan, bomba atmak
Bombalama
bombardıman
bombalama
Bombalamak işi
bombalamak
Favorites