Tom started taking boxing lessons when he turned twelve.
- Tom on iki yaşına girdiğinde boks dersleri almaya başladı.
I don't like such sports as boxing and hockey.
- Boks ve hokey gibi sporları sevmem.
The boxer struck his opponent hard.
- Boksör rakibine sert vurdu.
I saw the boxing match on television.
- Televizyonda boks maçı gördüm.
Tom's bout went the full distance.
- Tom'un boks maçı son raunda kadar sürdü.