boisterous weather

listen to the pronunciation of boisterous weather
English - Turkish

Definition of boisterous weather in English Turkish dictionary

rough
kaba

Dennis'in kaba davranışları yoktur. - Dennis doesn't have rough manners.

Jackson, kaba bir adamdı. - Jackson was a rough man.

rough
{f} pütür pütür yapmak
rough
{s} dalgalı

Deniz bugün oldukça dalgalı. - The sea is pretty rough today.

Tekne dalgalı denizde şiddetle sallandı. - The little boat bobbed on the rough sea.

rough
kaba dokunmuş
rough
karalama
rough
fırtınalı

Fırtınalı denizlerde onu deniz tuttu. - She become seasick in rough seas.

rough
işlenmemiş
rough
rüzgârlı
rough
kabaca

Kabaca seninle aynı yaştayım. - I'm roughly the same age as you.

Onun nerede olduğuyla ilgili kabaca bir fikrim var. - I have a rough idea where it is.

rough
güç
rough
haksız
rough
{i} kaba tip
rough
{s} taslak halinde olan
rough
ev iş/golf alan/külh
rough
{i} engebeli arazi

Engebeli arazi yürüyüşçülerin ilerlemesini frenledi. - The rough terrain checked the progress of the hikers.

rough
(sıfat) kabataslak, pürüzlü, pürtüklü, dik (saç), engebeli, taslak halinde olan, fırtınalı, haşin, dalgalı, sert, kaba, kaba saba, gürültücü, hoyrat, işlenmemiş, yaklaşık, aşağı yukarı, cilasız, kulak tırmalayıcı, rahatsız edici, zor, kötü, açık saçık, müstehcen
rough
{i} müsvedde
rough
eğreti
rough
{f} terbiye etmek (at)
English - English
rough
boisterous weather

    Hyphenation

    bois·ter·ous weath·er

    Turkish pronunciation

    boystrıs wedhır

    Pronunciation

    /ˈboistrəs ˈweᴛʜər/ /ˈbɔɪstrəs ˈwɛðɜr/
Favorites