Bu toplumda her kişi sağlıklı bir insan vücudunun bağışıklık sisteminde bir hücre gibidir.
- Every person in this community is like a cell in the immune system of a healthy human body.
Polis Mary'nin vücudunun keşfinden sonra ilgi kişilerin bir listesini hazırladı.
- The police drew up a list of persons of interest after the discovery of Mary's body.
Tom, çocukluktan beri, bir adamın vücudunda doğmuş olan bir kız gibi hissettiğini söyledi.
- Tom said that, from childhood, he had felt like a girl who had been born in the body of a man.
Neredeyse kusursuz cinayetti: Biz, olay yerine geldik, bagajı açtık, adamı öldürdük ve izleri temizledik, ama biz cesedi gizlemeyi unuttuk.
- It was almost the perfect crime: we arrived at the scene, opened the trunk, killed the man and cleaned up the prints, but we forgot to hide the body.
George was a bit of an odd bod.
Fred likes to keep his bod in shape.