Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
- Some board members questioned his ability to run the corporation.
Judy yönetim kurulunda tek kadın.
- Judy is the only woman on the board.
Aşırı yüklenmiş güç panoları bir yangın tehlikesi olabilir.
- Overloaded power boards can be a fire hazard.
Tom panonun boyunu ölçtü.
- Tom measured the length of the board.
Uçağa binmek için A tuşuna basın.
- To board the airship, press A.
Bu gemiye binmek için izin alabilir miyim?
- May I have permission to board this ship?
Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.
- The fisherman saved himself by means of a floating board.
Tahta ne kadar kalın?
- How thick is the board?
Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Tom yönetim kurulunda.
- Tom is on the board of directors.
Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.
- Yesterday's board meeting was a big success.
Biniş kartını bana gösterebilir misin?
- Can you show me your boarding pass?
Biniş kartınızı görebilir miyim?
- May I see your boarding pass, please?
Bu pansiyonda iyi yemek yersin.
- You eat good meals in this boardinghouse.
Ucuz bir pansiyon tavsiye edebilir misin?
- Could you recommend a cheap boarding house?
Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Tom, üç çocuğu ile birlikte gemiye bindi.
- Tom boarded the ship along with his three children.
Tom Tokyo'ya giden bir trene bindi.
- Tom boarded a train bound for Tokyo.
Bu pansiyonda iyi yemek yersin.
- You eat good meals in this boardinghouse.
Ere long with like againe he boorded mee, / Saying, he now had boulted all the floure .
Room and board.
We have to wait to hear back from the board.
... and effectually Board of Directors when marketing on human psychology in its ...
... to bring the cost of health care down, we don't need to have a ' an ' a board of ...