Sami didn't intend to divorce Layla.
- Sami, Leyla'yı boşamak niyetinde değildi.
He persuaded his wife not to divorce him.
- Kendisini boşamaması için karısını ikna etti.
You never really wanted to divorce Tom, did you?
- Gerçekten Tom'u boşamayı istemiyorsun, değil mi?
All my pains went for nothing.
- Bütün çabalarım boşa gitti.
Marriage is the main cause of all divorces.
- Bütün boşanmalarının temel nedeni evliliktir.
He divorced her after years of unhappiness.
- O, yıllar süren mutsuzluktan sonra onu boşadı.