Bazı önde gelen tenis oyuncuları şımarık çocuklar gibi davranırlar.
- Some prominent tennis players behave like spoiled brats.
Bir şımarık çocuk gibi davranıyorsun.
- You're acting like a spoiled brat.
Tom arsız çocuklarını kontrol edemeyen ebeveynlerden nefret ediyor.
- Tom hates parents who don't control their bratty children.
Oğlunun bencil bir çocuk gibi davranmasına izin vermemelisin.
- You shouldn't allow your son to act like a selfish brat.