Kız kardeşine bluzünü ütületti.
- She had her blouse ironed by her sister.
Bluzun maliyeti on iki paund.
- The blouse costs twelve libras.
Bulüzü çabucak yıkadı.
- She gave the blouse a quick wash.
Bu bulüzü sever misiniz?
- Do you like this blouse?
Partide onun giymesi için bir gömlek satın aldı.
- She bought a shirt for him to wear to the party.
O gömlek çok kirli. Okula gitmeden önce yıkanılması gerek.
- That shirt is very dirty. It needs washing before you go to school.
Bluzunun altında neyin var?
- What do you have under the shirt?
Pamuktan yapılmış bluzları tercih ediyorum.
- I prefer blouses made from cotton.
An anonymous black soldier summed up his feelings by declaring, If I fail to blouse my boots, or wear an Afro, I get socked. .