Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

bloody (in its vulgar senses)

listen to the pronunciation of bloody (in its vulgar senses)
English - Turkish

Definition of bloody (in its vulgar senses) in English Turkish dictionary

blooming
karın ağrısı
blooming
parıldama (ekran)
blooming
çiçek açma

Soğuk hava birçok bitkinin çiçek açmasını engeller. - Cold weather keeps many plants from blooming.

blooming
(Bilgisayar) beneğin parıldaması ekran
blooming
körolası
blooming
(Telekom) parıldama
blooming
beneğin parıldaması
blooming
{i} çiçeklenmiş
blooming
{f} çiçeklen

Birçok çiçekler baharda çiçeklenmeye başlar. - Many flowers start blooming in springtime.

blooming
gençlik ve sıhhatle parlayan
blooming
kahrolası
blooming
{s} çiçek açmış
blooming
gelişen
blooming
kör olası
blooming
serpilen
blooming
{s} argo kör olası: That blooming telephone! O kör olası telefon!
blooming
{s} çiçek açan

Turist, arabayla çiçek açan meyve ağaçlarının önünden geçti. - The tourists drove past blooming fruit trees.

blooming
(isim) çiçeklenme
English - English
blooming