Tom kanlı bıçağı gömleğine sildi.
- Tom wiped the bloody knife on his shirt.
Savaş hızla şiddetli ve kanlı oldu.
- The battle quickly became fierce and bloody.
Lanet olası kapıyı kapat.
- Close the bloody door.
Lanet olası bir ruh yoktu.
- There was not a bloody soul.
Lanet olası bir ruh yoktu.
- There was not a bloody soul.
Eğer içki içersen ve araba sürersen sen lanet olası bir salaksın.
- If you drink and drive, you're a bloody idiot.
Tom'un kanayan bir burnu var.
- Tom has a bloody nose.