Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

blauer fleck

listen to the pronunciation of blauer fleck
German - Turkish
morartı, çürük, ezik, morarmış yer
morartı
English - Turkish

Definition of blauer fleck in English Turkish dictionary

bruise
{i} bere

Tom'un bacağındaki o bere nasıl oldu? - How did Tom get that bruise on his leg?

Ben hiç berelenme görmüyorum. - I don't see any bruises.

bruise
çürütmek
bruise
kırmak
bruise
{f} yaralamak
bruise
morartı
bruise
çürümek
bruise
{f} zedele

Sol kolumu zedeledim. - I got my left arm bruised.

bruise
ezik
bruise
çürük

Katırın beni tekmelediği yerde hâlâ çürüklerim var. - I still have bruises where the mule kicked me.

O, çürüklerle kaplıydı. - He was covered with bruises.

bruise
{f} yaralanmak
bruise
{f} çürütmek, berelemek, ezmek
bruise
(Tıp) Kontüzyon, dağılma
bruise
{f} berelemek
bruise
{f} zedelemek
bruise
{i} yara

Onun kolundaki yaraya dokundu. - She touched the bruise on his arm.

Düştüm ve dizimi yaraladım. - I fell down and bruised my knee.

German - English
haematoma
bruise
blauer fleck
Favorites