bitirilmemiş

listen to the pronunciation of bitirilmemiş
Turkish - English
undone
unfinished

She doesn't like to leave anything unfinished. - Bir şeyi bitirilmemiş bırakmayı sevmez.

We had some unfinished business to attend to. - İlgilenecek biraz bitirilmemiş işimiz vardı.

bitir
(Bilgisayar) end

The referee blew his whistle to end the match. - Hakem maçı bitirmek için düdüğünü çaldı.

Because of the typhoon, my parents ended their trip one day early. - Tayfundan dolayı ebeveynlerim seyahatlarını bir gün erken bitirdiler.

bitir
(Bilgisayar) end after
bitir
(Bilgisayar) break

Having finished breakfast, I hurried to school. - Kahvaltı bitirdikten sonra aceleyle okula gittim.

Are you through with your breakfast? - Sabah kahvaltını bitirdin mi?

bitir
end up

I never imagined we'd end up like this. - Böyle bitireceğimizi asla hayal etmedim.

What did Tom end up doing? - Tom ne yapmayı bitirdi?

bitir
pack up
bitir
top off
bitir
used up
bitir
use up
bitir
carry through
bitir
conclude

That concludes our business. - O, işimizi bitiriyor.

I have to conclude this deal within a week. - Bir hafta içinde bu anlaşmayı bitirmek zorundayım.

bitir
{f} finish

I'll be with you as soon as I finish this job. - Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.

Ann has just finished writing her report. - Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.

bitir
carry out
bitir
finished

Ann has just finished writing her report. - Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.

My elder brother finished his homework very quickly. - Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi.

bitir
carry#out
bitir
carry#through
bitir
transact

Sami finished the transaction and left. - Sami işlemi bitirdi ve ayrıldı.

bitir
usedup
bitir
useup
Kurdish - Turkish

Definition of bitirilmemiş in Kurdish Turkish dictionary

bitir
benzerlerine göre gelişmiş
bitir
azgın