He brought his speech to an end.
- O konuşmasını bitirdi.
The referee blew his whistle to end the match.
- Hakem maçı bitirmek için düdüğünü çaldı.
Having finished breakfast, I hurried to school.
- Kahvaltı bitirdikten sonra aceleyle okula gittim.
Tom tried to break up the fight.
- Tom kavgayı bitirmeye çalıştı.
How did you end up living in Tom's basement?
- Tom'un bodrumunda yaşamayı nasıl bitirdin?
I never thought we'd end up like this.
- Sonunda böyle bitireceğimizi asla düşünmedim.
Tom concluded his speech with a proverb.
- Tom konuşmasını bir atasözü ile bitirdi.
That concludes our business.
- O, işimizi bitiriyor.
It is utterly impossible to finish the work within a month.
- Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
Tom will finish serving his sentence next month.
- Tom gelecek ay cezasını çekmeyi bitirecek.
My elder brother finished his homework very quickly.
- Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi.
I've finished typing the report.
- Raporu yazmayı bitirdim.
Sami finished the transaction and left.
- Sami işlemi bitirdi ve ayrıldı.