bitik

listen to the pronunciation of bitik
Turkish - English
exhausted

I was too exhausted to think, let alone study. - Bırak ders çalışmayı, düşünmek için bile bitik durumdaydım.

run down
(deyim) dead beat
bad
worn out
broken-down
finished
(Konuşma Dili) clapped out
in trouble
serious
exhausted, finished, beat, drained
exhausted, worn out; bad, serious, in trouble; (pil) flat
wan
(Konuşma Dili) head over heels in love with
bad, terrible
all over
işi bitik
all up
işi bitik olmak
be all up with smb
Turkish - Turkish
Durumu kötü, fena
Yorgunluk veya hastalıktan gücü kalmamış
Yorgunluk veya hastalıktan gücü kalmamış: "Ne bitik, ne cılız işitilmiyor bile."- P. Safa
Yapışık, dolaşık, ekli
Durumu kötü, fena: "Hoşa gitmeyen cilvelere kalkarlarsa hâlimiz bitiktir."- H. Taner