bite; act of chewing

listen to the pronunciation of bite; act of chewing
English - Turkish

Definition of bite; act of chewing in English Turkish dictionary

chew
{f} çiğnemek

Ölüm yaklaştığında, yapabileceğiniz bütün şey yavaş yavaş tırnaklarınızı çiğnemektir. - When death approaches, all you can do is slowly chew your fingernails.

Aspirin çiğnemek kötü bir fikirdir. - Chewing aspirin is a bad idea.

chew
{f} derin derin düşünmek
chew
{f} çiğne

Tom çiğneyebileceğinden daha fazlasını ısırdı. - Tom has bitten off more than he can chew.

Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever. - See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.

chew
chewing gum çiklet
chew
{f} kafa yormak
chew
{f} düşünüp taşınmak
chew
{i} düşünüp taşınma
chew
{i} tütün parçası
chew
{i} lokma
chew
chew the rag çene çalmak
chew
chew out azarlamak
chew
chew the cud geviş getirmek
chew
chew çiğne
chew
ağız ile çiğnemek
chew
{f} tütün çiğnemek
chew
çiğneme

Yiyeceklerinizi iyi çiğnemelisiniz. - You should chew your food well.

Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever. - See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.

chew
çiğnenen tütün
English - English
{i} chew
bite; act of chewing
Favorites