birlikte olmak

listen to the pronunciation of birlikte olmak
Turkish - English
accompany
hang together
(Dilbilim) go about (with)
go about
unite
move

Tom moved home to be with his parents. - Tom ebeveynleriyle birlikte olmak için eve taşındı.

Layla moved home to be with her mother. - Leyla, annesiyle birlikte olmak için eve taşındı.

birlikte olma
concomitance
ile birlikte olmak
go around with
birlikte olmak
Favorites