He has many accumulated debts. - Onun bir sürü birikmiş borçları var.
He has many accumulated debts.
Onun bir sürü birikmiş borçları var.
Dust had accumulated in the attic. - Toz tavan arasında birikmişti.
Dust had accumulated in the attic.
Toz tavan arasında birikmişti.