birikmiş

listen to the pronunciation of birikmiş
Turkish - English
accumulative
accumulated

He has many accumulated debts. - Onun bir sürü birikmiş borçları var.

Dust had accumulated in the attic. - Toz tavan arasında birikmişti.

cumulative
collected
birikmiş işler
backlog
birikmiş pis su
ditch water
birik
accumulation
Kurdish - Turkish

Definition of birikmiş in Kurdish Turkish dictionary

birik
inatçı
birikmiş
Favorites