Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
birikinti
Turkish - English
Definition of
birikinti
in Turkish English dictionary
accumulation
conglomeration
dropping
(Gıda)
scale
talus
drift
heap
droppings
debris
accumulation, heap, conglomeration, talus
deposit
cumulant
Related Terms
birikinti
etmeni
(Gıda)
fouling factor
birikinti
konisi
(Jeoloji)
talus cone
birikinti
konisi
detrital cone
birikinti
konisi
(Jeoloji)
debris cone
birikinti
konisi
alluvial cone
birikinti
ovası
alluvial plain
birikinti
su
backwater
birikinti
yelpazesi
alluvial fan
birikinti
şevi
detrital slope
radyoaktif
birikinti
active deposit
Turkish - Turkish
Definition of
birikinti
in Turkish Turkish dictionary
Bir yerde kendi kendine birikmiş olan şey
Related Terms
birikinti
konisi
Dağlık bölgelerden, yamaçlardan suların getirdiği kum veya taş parçalarının bir düzlükte oluşturduğu yelpaze biçimindeki yığın
birikinti
Hyphenation
bi·ri·kin·ti
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
birikinti
well off
pure land buddhism
irremissible
More...
Clear
Favorites
More...
Clear