bireylik

listen to the pronunciation of bireylik
Turkish - English
personality
individuality
personhood
birey
individual

We must respect individual liberty. - Bireysel özgürlüklere saygılı olmalıyız.

The prouder the individual, the harsher the punishment. - Birey ne kadar gururlu olursa, ceza o kadar sert olur.

birey
{i} person

AIDS can be stopped only if every person decides to take action against it. - AIDS sadece her birey buna karşı harekete geçmeye karar verirse durdurulabilir.

Accept a person's love. - Bir bireyin sevgisini kabul et.

birey
individual fert
birey
individuum
birey
individuals

We're a team, not individuals! We need to work as a team. - Biz bir takımız, bireyler değil! Bir takım olarak çalışmamız gerekiyor.

Society has a great influence on individuals. - Toplumun bireyler üzerinde büyük bir etkisi vardır.

birey
(an) individual
Turkish - Turkish
Bireyi benzerlerinden ayıran niteliklerin bütünü
Bir kimseyi dış gözlemciler gözünde benzersiz, tek kılan özellikler veya bunların tek biçimi, ferdiyet
birey
Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert
BİREY
(Hukuk) Fert, şahıs, kişi
birey
Bir türün kapsamı içine giren somut varlık
Birey
fert
birey
İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert
birey
Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert. İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert
birey
Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri
birey
Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert
bireylik
Favorites