birahane

listen to the pronunciation of birahane
Turkish - English
brasserie
pub

One won’t hear much music in that pub. - Birisi o birahanede fazla müzik dinlemez.

Tom walked into the pub and ordered a pint of beer. - Tom birahaneye yürüdü ve bir bardak bira ısmarladı.

pub, beerhouse, public house
beerhouse
alehouse
beerhall; rathskeller; Brit. beerhouse; Brit. pub
public house
porter house; public
pothouse
Turkish - Turkish
Genel olarak sadece bira içilen, aynı zamanda da çabuk hazırlanan bazı sıcak veya soğuk yemeklerin yenildiği yer