bir süredir

listen to the pronunciation of bir süredir
Turkish - English
for a while

I haven't seen you for a while. - Bir süredir seni görmedim.

I've been here for a while. - Ben bir süredir buradayım.

for some time now
for awhile now
for a while now
bir süre
for a while

For a while she did nothing but stare at me. - Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.

He stayed here for a while. - O, bir süre burada kaldı.

bir süre
awhile

I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile. - Madonna'nın kariyerine bir süre için geri dönmeyeceğine bahse girerim.

We're going to have good weather for awhile. - Bir süreliğine daha havalar güzel olacak.

bir süre
awhile, for a time
bir süre
for a time

He was happy for a time. - O, bir süre mutluydu.

For a time, things were peaceful. - Bir süre için her şey huzurlu idi.

...den uzun bir süredir
for more than
bir süre
a little while
bir süre
once a while
bir süre
a while

For a while she did nothing but stare at me. - Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.

He stood there for a while. - O, bir süre orada durdu.

bir süredir
Favorites