I haven't seen you for a while.
- Bir süredir seni görmedim.
I've been here for a while.
- Ben bir süredir buradayım.
For a while she did nothing but stare at me.
- Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.
He stayed here for a while.
- O, bir süre burada kaldı.
I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile.
- Madonna'nın kariyerine bir süre için geri dönmeyeceğine bahse girerim.
We're going to have good weather for awhile.
- Bir süreliğine daha havalar güzel olacak.
He was happy for a time.
- O, bir süre mutluydu.
For a time, things were peaceful.
- Bir süre için her şey huzurlu idi.
For a while she did nothing but stare at me.
- Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.
He stood there for a while.
- O, bir süre orada durdu.