bir gün

listen to the pronunciation of bir gün
Turkish - English
one fine day
one day, some day, someday
one day

I've spent 500 dollars in one day. - Bir günde 500 dolar harcadım.

I would like to go to America one day. - Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.

some day or other
some day
someday

Someday I'd like to go to England. - Bir gün İngiltere'ye gitmek istiyorum.

I'd like to visit your country someday. - Ben, bir gün ülkenizi ziyaret etmek istiyorum.

sometime

Her mother and her sister came to visit the young worker, and sometimes they spent a day with her. - Annesi ve kız kardeşi genç işçiyi ziyaret etmek için geldi, ve bazen onunla birlikte bir gün geçirdiler.

I should go there sometime. - Bir gün oraya gitmeliyim.

other

The Princess and the Irishman recognised each other, and were married, and had a great wedding that lasted for a year and a day. - Prenses ve İrlandalı birbirini tanıyordu ve evlilerdi ve bir yıl bir gün süren büyük bir düğün yapmışlardı.

To do good to others is a meritorious act; to hurt others is a sin. - Başkalarına iyilik etmek değerli bir harekettir; başkalarını incitmek bir günahtır.

bir gün erken ayrılmak istiyorum
I want to leave one day earlier
bir gün önce
the day before

I met him the day before. - Ben bir gün önce onunla tanıştım.

I found the book which I had lost the day before. - Bir gün önce kaybettiğim kitabı buldum.

birgün
sometime

Tom should do that sometime. - Tom bunu birgün yapmalı.

I'm going to do that sometime. - Bunu birgün yapacağım.

birgün
some fine day
D günü: Belirli bir harekatın başladığı ya da başlayacağı gün (NATO)
(Askeri) unnamed day on which operations commence or are scheduled to commence
bir aktif görev birliğinin konuşlanma veya yeniden konuşlanma emrini aldığı gün
(Askeri) day an active duty unit is notified for deployment or redeployment
bir iki gün içinde
in a day or two
bunu tamir etmek bir gün sürer
It will take us a day to repair it
felekten bir gün çalmak
to go on a spree, to go on a binge, to go to town
felekten bir gün/gece çalmak
to have a very enjoyable day/evening
günlerden bir gün
one of these days
günlerden bir gün once upon
a time
güzel bir gün
It's a nice day
herkesin şansı bir gün güler
every dog has it's day
kötü bir gün
It's a nasty day
yarın bulutlu bir gün olacak
It will be cloudy tomorrow
yarın güneşli bir gün olacak
It will be sunny tomorrow
yarın rüzgârlı bir gün olacak
It will be windy tomorrow
yarın yağmurlu bir gün olacak
It will be rainy tomorrow
çok başarılı bir gün
field day
çok keyifli bir gün geçirdim teşekkür ederim
I enjoyed myself today thank you
özel bir tarihe denk gelmeyen gün
ferial day
ıyi bir gün için çok teşekkür ederim
Thank you for a nice day
bir gün
Favorites