bir dakika!

listen to the pronunciation of bir dakika!
Turkish - English
Wait a minute

Wait a minute, my laundry is done, I'll go hang out the washing. - Bir dakika bekle, benim çamaşır tamam, çamaşırı asmaya gideceğim.

I asked her to wait a minute. - Ona bir dakika beklemesini rica ettim.

just a minute
one minute

I missed the train by only one minute. - Ben sadece bir dakika ile treni kaçırdım.

That clock is one minute fast. - O saat bir dakika ileri.

one minutes
a) a minute b) just a minute
just a moment

Just a moment. I haven't finished yet. - Bir dakika. Henüz bitirmedim.

Just a moment. I haven't made up my mind yet. - Bir dakika. Henüz kararımı vermedim.

bir dakika!
Favorites