Tom is married to someone else now.
- Tom şu anda bir başkasıyla evlidir.
My native language is a foreign language for someone else.
- Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir.
I don't like this. Show me another.
- Bunu sevmedim. Bana bir başkasını göster.
If a tree dies, plant another in its place.
- Bir ağaç ölürse yerinde bir başkası yetişir.
They'll finish this another day.
- Onlar bunu bir başka gün bitirecekler.
The famous author created another best-selling book.
- Ünlü yazar bir başka en çok satan kitabı oluşturdu.