Another ten minutes' walk brought us to the shore.
- On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
They'll finish this another day.
- Onlar bunu bir başka gün bitirecekler.
In other words, he is lazy.
- Başka bir deyişle, o tembel.
In other words, I don't like to work with him.
- Başka bir deyişle, onunla çalışmayı sevmiyorum.
I don't like this room. May I have another one?
- Bu odayı sevmiyorum. Başka bir tane alabilir miyim?
I don't like this shirt. Show me another.
- Bu gömleği sevmiyorum. Bana başka bir tane göster.
We have to go somewhere else.
- Başka bir yere gitmemiz gerekiyor.
Tom can't afford to eat at that kind of restaurant so let's go somewhere else.
- Tom o tür bir restoranda yemek yemeği göze alamaz bu yüzden başka bir yere gidelim.