Turkish - English
Definition of bir araya getirme in Turkish English dictionary
- fabrication
- (Politika, Siyaset) collection
- concentration
- gather
- assembly
- composition
- bir araya getirmek
- gather
- bir araya getirmek
- {f} collect
- bir araya getirmek
- gather up
- bir araya getirmek
- raise
- bir araya getirmek
- concentrate
- bir araya getirmek
- make up
- bir araya getirmek
- aggregate
- bir araya getirmek
- rake up
- bir araya getirmek
- cluster
- bir araya getirmek
- agglomerate
- bir araya getirmek
- ligature
- bir araya getirmek
- to bring (people, things) together (in the same place and at the same time)
- bir araya getirmek
- knock together
- bir araya getirmek
- rake together
- bir araya getirmek
- band together
- bir araya getirmek
- piece together
- bir araya getirmek
- to amass, to gather sth, to gather sth (together/up), to gather sb/sth up
- bir araya getirmek
- brigade
- bir araya getirmek
- lump
- bir araya getirmek
- colligate
- bir araya getirmek
- rally
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of bir araya getirme in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) SENTEZ
- Bir araya getirmek
- birleştirmek
- Bir araya getirmek
- toplamak
Related Terms
bir araya getirme
Hyphenation
bir a·ra·ya ge·tir·meResimler
Favorites